SEBZELİ QUİCHE

Ben quiche adı verilen tuzlu turtayı hem çok sevip hem de bir o kadar da temkinli yaklaşanlardanım. Bunun sebebi birçok yerde çok güzel gözükmelerine karşın tadlarının çok ağır olabilmesi, hamurunun kalın ve ıslak olması, kremasının çok kaçırılması vs vs.

Bu yüzden uzun zamandır içimde olan kendi doğru quiche tarifimi bulma çabaları bu haftasonu son buldu. Daha önceki denemelerimin aksine bu seferki tam istediğim gibiydi.

Resim Kodu: BR – 000.551

Sebzeli Quiche (Kiş) tarifi

Hamur için:

1 yumurta

250 gr un

150 gr tereyağı

1 tatlı kaşığı tuz

1 yemek kaşığı süt

İç malzemesi:

4 yumurta

200 gr rendelenmiş kaşar

Dilediğiniz sebzeler ( Ben soğan, havuç, brokoli, mantar seçtim)

Dilerseniz salam veya pastırma

75 ml krema

Tuz

Karabiber

Quiche tabanını hazırlayalım…

Elinizde veya hamur karma makinesinde süt hariç tuma malzemeleri iyice yoğurun, sütü ekleyin, yoğurun. Dinlenmesi için 1-2 saat buzdolabında hava almayacak bir kapta veya poşette bekletin.

{ Ben quiche’imi küçük kalıplarda yaptım, ancak anlatacağım tarif standart yaklaşık 30 cm’lik çaptaki büyük bir kalıba uygun. Dilerseniz siz de benim gibi küçük kullanabilirsiniz }

Hamurunuz dinlendikten sonra tezgaha un serperek yavaşça büyük bir merdane yardımı ile 7 mm kalınlığında hamuru açın. Açtığınız hamuru dağılmaması için merdanenize yavaşça sararak margarin veya tereyağı ile iyice yağladığınız tart kalıbınıza taşıyın. Ellerinizle kenarlardaki hamurun fazlalıklarını kesin hamuru iyice köşelere yerleştirin. Tabanınız hazır :)

Quiche harcını hazırlayalım…

Aslında harcı hamurunuz dinlenirken hazırlamanızda fayda var. Vakit kazanmış olursunuz.

Bir tavada önce sert sebzeleri sotelemekle başlayın, ince ince doğranmış havuç, parçalara ayrılmış brokoli, onlar kıvamını aldıkça, doğranmış mantar ve ince hazırlanmış soğanları ekleyin. Ardından karabiber tuz. Soğumaya bırakın.

Büyük bir kasede yumurtalarınızı tel çırpıcı veya çatal ile 3dk çırpın, kremayı, kaşarı ekleyin, taze çekilmiş karabiber, isterseniz tuz (kaşar tuzlu nasılsa). Bu karşımıza sebzeleri de ekleyin, güzelce karıştırıp kalıptaki hamurun üzerine yayın.

Başlangıçta 200 derece önceden ısıtılmış fırına koyun kalıbınızı, sonlara doğru özellikle kenarlar pembeleşmeye başlayınca 180-170 dereceye düşürün ki altı iyice pişsin.

Afiyet ;)

Zeynep

BEKLE BEKLE …

Çok sabırsızım, çünkü sipariş etmiş olduğum kurabiye malzemelerimin gelmesini bekliyorum. Bir sürü çeşit çeşit kalıp sipariş ettim, kitaplar, hamur açma tabanı, süsler püsler…ama bir türlü gelmiyorlar. Onlar gelene kadar, konumuzla çok alakası olmamasına rağmen mecburen kek pasta börek çörek hazırlayıp ekleyeceğim bloguma. İdare etmemiz lazım bir süre, ilerleyen zamanlarda çömezliğime verirsiniz :)

Alttaki tarif çok pratik, acele eşinize çocuklarınıza sağlıklı ve cici ve içince patates olan birşeyler hazırlamak isterseniz, işte budur:

 

Sevimli patates topları tarifi:

Patatesler için:

7-8 adet orta boy patates
6-7 sap taze soğan
yarım limon suyu (ne kadar çok o kadar ekşi)
yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz

Sos için:

3 yemek kaşığı mayonez
1 küçük tek kişilik yoğurtlardan
Pul biber

Patatesleri haşlayıp püre haline getiriyorsunuz, püreye halen ılıkken limon suyunu, zeytinyağını ve tuzu ekleyip yedirene kadar karıştırıyoruz. Bu arada bilirsiniz patatesler arasında kıvam farklılıkları olabilir, bu yüzden siz yine de zeytinyağı ve limonu kendi ağız tadınıza göre ayarlayın. Sadece top haline getirebilmeniz için fazla cıvık bir karışım olmasın.

Sonra soğanların sadece yeşil kısımlarını incecik halkalar halinde doğuyoruz ve püreye katıyoruz. Elimizde patatesi kaşıkla alarak toplar haline getiriyoruz. Benim toplarım 3-4 cm çapındaydı, siz arzunuza göre ölçülendirin. Topları yan yana tabağınıza dizin.

Üzerine de mayonez ve yoğurdu pütür kalmayacak şekilde beraberce çırpıp sosu hazırlayın. Kaşık yardımıyla topların üzerine döküp pul biber ile süsleyin.

Afiyet olsun…

BİRİSİ ÇİLEKLİ TART MI DEDİ YOKSA?

Cumartesi günü bizim evde yapılanları anlatmak amma uzun sürecek bir işmiş. Yaz yaz bitmiyor, düşünüyorum ben bunları nasıl aynı günde yapmışım diye.

Öncelikle şuna açıklık getirelim, ben bir tart delisiyim, Fransa’ya gittiğimde en büyük zevkim mahalle arası herhangi bir pastanede bile muazzam lezzetli yapmayı başardıkları çilekli tartlardan yemek. Bu yüzden en büyük hedeflerimden biri de onlar gibi bir tat yakalayabilmek, çünkü İstanbul’da pek çok yerde kendimce lezzet testleri yapmış olmama rağmen, kanımca hiçbir yerde Fransa’daki lezzeti yakalayamıyorlar. Evet evet bence de çok üzücü.

Herneyse, gelelim benim tarifimin faydalarına, bir kere has ve has bir fransız tarifinden esinlenerek yerli sisteme ve malzemelere uyarlanmış, ayrıca denenmiş ve onanmıştır. Lezzet olarak harika, görüntü de fena sayılmaz. Benim gibi turta delisiyseniz bence yapın, deneyin ve görün. Tek tavsiyem bütün adımlara uymanız, sonra bana gelip neden yumuşak oldu, neden kesemedim, neden dağıldı demeyin :) Ama merak etmeyin sorularınız için her zaman buradayım. Şimdiden kolay gelsin ve afiyet olsun.

 

Çilekli Tart tarifi:

Badem kreması için:

140 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
140 gr toz şeker
2 yumurta
140 gr toz halinde badem
1 paket şekerli vanilin
15 gr arzu ederseniz Rom veya benim yaptığım gibi Rom esansı

Pasta kreması için:

4 yumurta
105 gr pudra şeker
Yarım paket şekerli vanilin
50 gr un
500 gr süt
15 gr arzu ederseniz Rom veya benim yaptığım gibi Rom esansı

Hamur için:

250 gr un
0,5 gr yani bir çimdik tuz
150 gr tereyağı
100 gr toz şeker
1 paket şekerli vanilin
1 yumurta

Üzeri için:

0,5 kg çilek
Yarım paket çilekli jöle

Pasta kremasını hazırlayalım…

Büyük bir kaseye, yumurta ve şekeri koyup hafif köpürene kadar çırpın. İçine süt, vanilya ve unu da ekleyip homojen bir karışım elde edene kadar çırpın. Hepsini tabanı yapışmayan bir kaba aktarıp orta ateşte karıştırarak pişirin. Koyulaşınca ateşten alın. Tüm üst yüzeyine tabaka oluşmaması için şeffaf folyoyu kremanın üzerine değecek şekilde kapatıp buzdolabında soğutun.

Badem kremasını hazırlayalım…

Yumuşak yağı küçük küpler haline getirin, büyük bir kaba koyun, şekeri ekleyin. Mikser ile krem kıvamına gelene kadar ikisini çırpın. Yumurtalardan birini ekleyip 60 saniye daha çırpın. İkinci yumurtayı ekleyip yine 60 saniye çırpın. Vanilya, Rom ve badem tozunu da ekleyerek hepsini karıştırmaya devam edin. Kullanım sırası gelene kadar buzdolabında üzeri folyolu şekilde saklayın.

Hamuru hazırlayalım…

Un ile beraber tuzu pütür kalmaması için süzgeçten geçirin. Tezgahta ortasına un kalmayacak şekilde boşluk bırakıp yumuşamış yağı yerleştirin, üzerine şekeri ve vanilyayı serpin. Unu ellemeden yağı ve üzerine koyduğunuz malzemeleri yoğurun. Yoğun ve sert bir kalıp elde edeceksiniz. Bu yağ hamurunun yanına yumurtayı ekleyin ve yoğurun. Bu sefer yumuşak/cıvık bir hamur olacak. Şimdi artık unu da yanlardan alarak hamura unu yedirmeye başlayabiliriz. Hamuru bütünleştirirken tezgaha doğru bastırın, ittirin ve düzleştirin. Sürekli yoğurmayın çünkü hamurun esnek hale gelmesini istemiyoruz.
Hamurunuz sıkı ve dağılmayan bir hale gelene kadar bu işlemi yapın. Folyoya sarıp hamurunuzu 30 dk buzdolabında dinlendirin.

Hamuru açalım…

Hamuru bolcana unla kaplanmış bir tezgahta ileri geri merdane hareketleri ile yaklaşık yarım santimetre kalınlığında açın. Bu aşamada;
Hamurunuz yapışıyorsa, çalıştığınız zemin kirli olabilir.
Hamurunuz dağılıyorsa, fazla un eklemişsinizdir.

Turta kalıbınızı tereyağı parçası ile iyice yağlayıp, açtığınız hamuru merdane yardımıya kalıba taşıyın ve yerleştirin. Kenarlarındaki fazla hamurları temizledikten sonra, parmaklarınızla yuvarlayın, güzelce şekil verin. Hamurun üzerine çatallın ucuyla delikler açın.

Hamurun üzerine buzdolabında bekletmekte olduğunuz badem tozunu da bir kat halinde kaşık veya spatula ile sürüp. Kalıbınızı fırında 170-180 derecede yaklaşık 30 dakika pişirin. Badem katmanının kıtır ve pembeleşmiş gözükmesi gerekiyor.

Fırından çıkardığınız kalıbın iyice soğumasını bekleyin, böylece hamurun, üzerine süreceğiniz pasta kremasının veya çileklerin nemini emmesine engel olmuş olacaksınız. Soğuma işleminden sonra, pasta kremasını sürün ve dört parçaya böldüğünüz çilekleri çevreden ortaya doğru küçülen halkalar halinde dizin.

Diğer yandan yarım paket çilekli jöleyi paketin üzerinde yazan talimatlara uygun hazırlayın, tezgahta hafif soğumasını bekleyin. Yavaş yavaş koyulaşacaktır, böylece yine hamura zarar vermemiş olacaksınız. Katılaşmaya başlayan jöleyi çilekli bölgeye yayın, ve taa taaaaaaaaa, harika bir çilekli tart :)

Eğer çilek yoksa, evinizdeki herhangi bir meyva veya birçok meyve çeşidi ile de tartı hazırlayabilirsiniz. Rengin uyumlu olması açısından da Dr.Oetker’in sattığı Tart Jölesi veya muzlu jöle kullanabilirsiniz.

Biliyorum biraz meşakatli, ama inanın sonunda oluşan görüntüyü seyretmek büyük keyif, tartın kendisini yemekse tam bir ziyafet oluyor.

CHEESECAKE YAPTIK, YEDİK BİTTİ :)

Haftasonu gelen misafirlerim için iki tane özel tatlımdan da yaptım, birincisi cheesecake, ikincisi çilekli turta, anlatmaya ilkinden başlıyorum.

Biz ailecek yaklaşık 2 yıl Ürdün’de yaşadık. Bu ufacık ülke İngiliz sömürgesinde uzun seneler geçirdiği için İngiliz kültürüne ait çeşitli kalıntılar taşımakta. Bunun örneklerinden biri de cheesecakeleri. Amman şehrinin neredeyse tüm küçüklü büyüklü pastanelerinde cheesecake satılırdı, dolayısıyla bu pasta ile tanışmam 90’lı yıllara dayanır. Annem o zamanlar Amman’da yaşayan arkadaşlarından bu pastanın orijinal tarifini almış, ve ben de halen bunu evimde yapmaya devam ediyorum.

 

Aslında cheesecake yapmak oldukça kolay, ama bunu yapmak için bolcana vaktiniz bir de biraz hassas davranmanız gerekiyor.

Cheesecake tarifi:

 Tabanı için:

1,5 paket Eti Petibör bisküvi
75 gr oda sıcaklığında yumuşamış tereyağı
1 çay kaşığı tarçın

Kreması için:

4 yumurta
1 küçük tek kişilik yoğurtlardan
1 paket krema
1,5 kutu labne (light olmasın)
yarım su bardağı şeker
yarım limon suyu
tam bir limonun kabuklarının rendesi

Sosu için:

2 su bardağı dondurulmuş frambuaz
yarım su bardağı şeker
1/4 paket çilekli jöle

Cheesecake tabanını hazırlamak için pötibörleri büyük parça kalmayana kadar rondodan geçirin, bisküviler mümkün olduğunca toz halini alsın. Bunun içine yumuşamış tereyağını ve tarçını da ekleyip elinizle bisküviler iyice tereyağını içine çekene kadar mıncıklayın {bu kelime korkunç ama şartlar bunu gerektiriyor:) }. Ardından kelepçeli bir tart kalıbınının düz tabanını yerleştirerek, kalıba bu karışımı dökün. Bu kalıplar artık Paşabahçe veya Carrefour gibi yerlerde dahi satılıyor, bulmanız çok kolay. Arzu ederseniz, kalıbınız eskimesin diye, kelepçeyi kapatmadan önce tabana folyo yerleştirerek kullanabilirsiniz.

 Kalıba döktüğünüz tozumsu karışımı tabanı düz bir tür kase veya bardakla sıkıştırıp kenarlara da çıkıntı yapın. Zeminin ve kenarların iyice düz ve sıkışmış olduğundan emin olun. Bu şekilde kabınızı 150 derece ısıda üzeri kızarıncaya kadar fırında tutun. Çıkardıktan sonra soğumaya bırakın.

Bu arada bir karıştırma kabında, yumurta ve şekeri iyice köpürünceye kadar 3-5 dk çırpın, içine diğer tüm malzemeleri de katıp homojen bir karışım oluncaya kadar çırpmaya devam edin. Karışımda pütür kalmaması gerekiyor. Kaptaki tüm malzemeyi yavaşça soğumuş tabanınıza dökün. Dikkatli şekilde fırına yerleştirin, yine 150-160 derecede 40 dakika veya biraz daha fazla üzeri hafif pembeleşinceye kadar pişirin. Piştiğini aynen kek gibi kürdan batırarak da anlayabilirsiniz. Fırından çıkartıp iyice soğuyana kadar dinlendirin

Kekiniz dinlenirken, frambuazlarınızı rondoda çözülmelerini beklemeden parçalayın, jöle paketinizin 1/4’ünü pakette yazan talimatlara uygun hazırlayın, frambuazlara ekleyin, şekeri de katıp ocakta karıştırarak hafif koyulaşana kadar pişirin. Ara ara karıştırarak soğumasını bekleyin. İyice soğumuş olan cheesecake’in üzerine soğumuş olan frambuaz karışımını dökün ve buzdolabına yerleştirin. Ve işte mucizevi, harika, lezzetli mi lezzetli, pastanelerdekinden hafif cheesecake’iniz hazır :))

 

Afiyet olsun :)

MERHABA DÜKKANIM

Merhabalar, blog dünyasına yeni katılan birisi olarak cok heyecanlıyım. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki kendimi çok geç kalmış hissediyorum. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan kendilerini, hayatlarını, zevklerini ve hobilerini bu zevkli yolla anlatiyorken, ben daha çok yeniyim. Ama eminim bu benim umudumu kırmayacak :)

Hakkımda kısmında yazdığı gibi, çok meraklı bir insanım, bu blogu kurmaktaki amacım, yeni adım attığım kurabiye dünyamı anlatmak, yaptıklarımı paylaşmak. Kısa ama çok yönlü ufak bir kurabiye kursuna katıldıktan sonra, bu konuda kendimi geliştirmeye karar verdim. Gençliğimden beri hazırlamaya ve pişirmeye bayıldığım tatlıları ve yeni projelerimi sizinle paylaşıp, kendimi geliştirme sürecinde mümkün olduğunca herşeyi yazıya dökeceğim.

Katıldığım kurabiye kursu sabah saat 10.00’da başlayıp yaklaşık 17:00’de bitti. Bu kadar kısa sürede şeker hamuru ile süslenen kurabiyeler hakkında bu kadar çok şey öğrendiğime inanamadım. Biraz göz ve el zevkiniz varsa neler neler yaratabileceğinize inanamazsınız. O gün bu gündür kurabiye ile yatıp kurabiye ile kalkıyorum. Bu konuda uzmanlaşmış kişilerin bloglarını okurken de aynı hisleri görüyorum, bu gerçekten tanımlaması zor bir keyif. Düşünebiliyor musunuz, çocukken annelerimizin bize minik hayvancıklar yapalım diye verdikleri oyun hamuruna benzeyen bir hamurla harika lezzetler yaratıyorsunuz. Bundan daha güzel ne olabilir? :)

Yeni yeni kendimi geliştiriyorken, ve çalışıyor olmam sebebiyle buna az zaman ayırabiliyorken, haftasonu ağırladığım 17 kişilik misafir gurubu kendimi sınamam için büyük bir fırsattı. Herkese özel kurabiyeler yaratmaya karar verdim ve şeker hamuruna ek olarak internetten araştırdığım royal icing tarifleri ile her bir kurabiyeye isim yazdım. Tabii ki çok yoruldum, ama emin olun hepsini bitirdikten sonra onları oturup seyretmek tüm yorgunluğumu üzerimden atmamı sağladı.

 

İsim yazdığım kurabiyerin yanı sıra, 17 kişiyi tatmin etmesi için ayrıca yine aynı renklerden, beyaz ve pembe kombinaysonu ile ortası şeker hamurlu daha sade kuarbiyeler hazırladım. Her bir kurabiyeyi tamamladıktan sonra daha da hızlandığımı ve uzmanlaştığımı hissettim.

 

Bu kurabiyeleri özellikle davete katılamayan ve evde anneannelere bir süreliğine bırakılmış çocuklara götürülmek üzere yaptım. Nitekim çay saatinin bitiminde bir tane bile kalmamıştı :) Anneler çocuklarının neler isteyebileceğini hemen farkediyorlar :)

Kurabiye Tarifi:

1 yumurta (oda sıcaklığında)
125 gr pudra şekeri
3 buçuk bardak un
250 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
1 tatlı kaşığı şekerli vanilya
1 çay bardağı mısır nişastası

Öncelik sırası olmaksızın, tümünü güzelce karıp, unu gerekirse sonunda biraz bırakın. Hamurun sertlik durumuna göre son kalan unu ekleyerek hazırlayın. Hamurun kıvamı çok önemli, bittiğinde iki parmağınızla sıkın, yapışkan olmaması gerekiyor. Hamuru vaktiniz varsa buzdolabında 1 saat dinlendirin, yoksa 15 dakika da sorun olmayacaktır. Aklınızda bulunsun, bu hamur dolapta üzeri şeffaf folyo kaplı 2-3 gün bekletilebiliyor. Çıkardığınızda taş kesilmiş olsa da, elinizde yoğurunca tereyağı hemen hamurun yeniden kıvama gelip yumuşamasını sağlıyor. Yani benim gibi ne olmuş bu hamura deyip şok geçirmenize gerek yok :)

Bu kadar anlattıktan sonra, hamuru önceden ısıtılmış fırında 17o derecede 15 dakika civarında üzeri çok hafif pembeleşinceye kadar pişirmeniz gerektiğini de söylemeliyim :) Çıkınca soğumasını bekleyip şeker hamuru ile süslemeniz kafi. Bir başka gün sizlere süslemenin püf noktalarını da yazacağım.

Son olarak royal icing tarifi:

1 adet yumurta akı
120 gr pudra şekeri
2-3 damla limon

Hepsini hızlı mikserde uzunca süre çırpın, sonunda oluşan karışımdan kaşıkla alıp damlattığınızda kaptaki geniş kütlenin damlayı içinde hemen almaması gerekiyor. Eğer tüple yazdığınız yazılar dağılıyorsa anlayın ki daha çırpmanız lazım.